KARDAN HEYKELLER YAPMAK |
Yurdumuzun büyük bir bölümü yine karlar yine karlar altında kalmaya başladı. |
24/01/2022 - 09:30 |
Bu durum bir açıdan güzel ve özlenen bir atmosfer, bir açıdan da zahmetli ve eziyetli bir durum. Her ne olursa olsun, her türlü zahmetine ve dondurucu soğuğa rağmen insanımız karın yağmasını sabırsızlıkla bekliyor ve adetâ çocuklar gibi seviniyor. Kar yağmaya başlayıp her tarafı beyaz örtü gibi kaplamaya başladığında yüzler gülüyor, insanların içi heceyecanla doluyor, insan adetâ farklı bir hâle bürünüyor. Özellikle çocuklar, lapa lapa kar yağmaya başlayıp, her tarafın karla kaplı olmasına ayrı bir seviniyor. Kar her yeri iyice kaplamaya başladığında çoluk çocuk yaşlı genç demeden insanlar kendisini sokağa atıp, her kar yağdığında tekrarlanan alışılmış iki şeyi rutin olarak yapıyorlar: 1. Yoğun kartopu savaşları Birincisi ikincisi kadar zarar verici bir durum değil belki. Ancak ikincisi yani malzemesi kar olan, şekli çoğunlukla "insan" olan 'kardan adam' heykelleri yapma yarışına girişiliyor! Her kar yağdığında kardan 'heykeller' yapma, yani kardan adam yapma âdeti bize nereden geldi, biz neden hamen kardan heykeller yapmaya koyuluyoruz diye hiç düşünmeden, sureti insan olan, malzemesi kar olan bir çeşit "heykeller" yapmaya koyuluyoruz! Peki bu yaptığımızın âdetin 'doğruluğunu' hiç düşündük mü? Hiç tartıp sorguladık mı? Bu kardan "heykeller" yapma âdeti bize nereden geldi? Neden biz hiç düşünmeden, hemen bir kar yağdığında apar topar kardan "heykeller" yapıyoruz? Bu işi göründüğü kadar mâsum mu acaba? Değil elbette.. Biliyorum Şimdi ben bu yazıyı yazdığım için laik, kemalist ve sol çevreler ve onların sempatizanları ve bir de bizim mahallenin "modernist" müslümanları, yazdıklarımın anlamını, söylenmek istenen 'hakikati' hemen hiç düşünmeden, bu konuda 'inanç' değerlerimizi de dikkate almadan, Kur'ân'daki Mâide suresinin 90. Âyetine aldırmadan, oradaki apaçık uyarı ve 'nehyi" görmezden gelerek üzerime üzerime gelecek, daha önce olduğu gibi 'çullanıp' şahsımı 'linç' etmeye çalışacaklar! İnanın bu yazmadan önce çok düşündüm. Getirisini ve götürsünü hesap etmeye çalıştım. Riskli bir konuda yazdığımın farkındayım. Hocalarımız bu konuda neden hemen hiç bir yazı kaleme almadıklarını gâyet iyi anlıyorum. Ancak her şeye rağmen insanlara yapılan bir 'yanlışı' hatırlatmak adına her türlü riski, baskıyı ve 'hakareti' göze alarak yazmaya karar verdim. Çünkü inanın, bu kardan "heykeller" yapma yarışına karşı imânım 'susmama' müsade etmedi. Biliniz ki Ortada 'oyun' gibi gözüken ama gerçekte oyun olmayan bir çeşit "insan heykeli" yapma ameli var. Sonuçta yapılan bu iş, malzemesi kardan olan "insan" heykelidir. Eğer siz, Kış ayları dışında da başka zamanlarda da çeşitli malzemelerden oluşan insan suretlerinde "heykeller" yapıyorsanız buyurun yine aynı heykelleri yapmaya devam edin! Yok, "ben inancım gereği heykele karşıyım, bir müslüman malzemesi ne olursan olsun 'insan' suretinde heykeller yapmaz, yapmamalı" diyorsanız, o zaman malzemesi kar olan "kardan adam" heykelleri de yapmayınız! Çünkü insan şeklinde heykeller yapmak bir 'oyun' değil, vebaldir. Bu iş şaka değildir! Heykelin oyunu olmaz, Mâide suresinin 90. Âyetini düşününüz! Rabbimiz orada tüm heykel imalatını yasaklıyor, "kaçının" diyor! Biz de bir müslüman olarak Aksine sorgulayanları 'kınadık', yetmedi alay ettik, oda yetmedi taşladık! Hatta dışladık.! Sonunda Uyduk kalabalığa ve başladık herkes gibi kardan "heykeller" yapmaya! Peki biz malzemesi kardan olan insan suretinde "heykeller" yaptığımızda, her şeyi 'kayıt' altına alan, sağ ve sol tarafımızdaki melekler sizce bizim kişisel defterimize bu yaptığımız ameli ne olarak yazacak? Bunu hiç düşündük mü? Rabbimiz, Şu soruyu sorduk mu kendimize: Kar yağmadığı zamanlarda başka malzemelerden insan suretinde "heykeller" yapmayan biz, kar yağmaya başlayınca neden hemen kardan "heykeller" yapmaya koyuluyoruz? Size bir 'dost' tavsiyesi: Artık kardan adam "heykelleri" yapmayı terkedin. Bunu basit bir 'eğlence' olarak görmeyin. Sonuçta bu bir 'eğlence' değildir. Çünkü yapılan, 'insan' suretinde "heykeller" yapmaktır! Âhirette, yaptığımız her şeyin hesabını vereceğimizi unutmayın. Selâm ile 20 C.Ahir. 1443 |