Vahiyle vücud bulmak |
Vahyin anayurdundayız… Yolumuz vahyin doğduğu topraklara düştü… Toparlanmak için, kardeşçe birbirimize tutunmak için, Şehirlerin Anasına (Ümmül – Kura’ya) misafir geldik. |
27/01/2020 - 13:13 |
Vahyi solumak istiyoruz…
Hidayet kıvılcımlarının ilk tecelli ettiği dağın eteğindeyiz…
Hira kriterlerinin inşa ettiği kimlik ve karakter, şahsiyet ve izzet arayışındayız…
Kaybolan kimliklerin hükümsüzlüğünün farkındayız…
Gümrükte kimlik kontrolünden geçtik… Parmak izi, göz taraması, vize işlemi sorun yok… Ancak kaç gündür Mekke’de Mekke’yi ve kendimi arıyorum…
Kendimi bulabilecek miyim? Kendime gelebilecek miyim? Kendim olabilecek miyim?
Kulluğun şekil şartlarını, biçim boyutunu, görünür kısmını gücüm yettiğince yerine getirmeye çalışıyorum… Ancak bir şeylerin hala eksik kaldığını hissediyorum…
İbadetin retorik ve ritüellerine hassasiyet göstersem de içimdeki boşluğu sonlandıramıyorum…
İş duruluğuna, yürek zenginliğine, ruh güzelliğine acil ihtiyacım var…
Söylem ve eylem yoğunluğu içinde kalbi bir inşirah ve itminana fazlasıyla muhtacım…
Kur’an’a ve Kabe’ye kalbimi açık tutuyorum… Bir esinti, bir etki, bir nükte, bir ilham, bir kıvılcım, bir hikmet, bir titreyiş, bir temas acaba mümkün mü?
“Oku!” uyarısı ile irkiliyorum…
İnsanı, evreni, Kur’an’ı yeniden, yine okumam gerektiğini hatırlıyorum… Üç kitap birlikte okununca anlam kapılarının açılacağını biliyorum…
Bugüne kadar ezberlediğim fakat ertelediğim Ayetlere yeniden dönmek gerektiğini fark ediyorum…
Şimdi Vahyin yurdunda, Vahyin insanını tanımlayan Ayetlerden yaptığım bir seçkiyi sizlere sunmak istiyorum…
“Allah’ın boyası ile boyandık. Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir.”(Bakara-138)
Vahyin insanı… Rengi belli… Çizgisi net… Kıblesi sabit… Gri duruşlu, flu bakışlı değil…
“Yüzlerindeki secde iziyle tanınırlar…”(Fetih-29)
Yüzleri maskeli, makyajlı değil secde ahlakını kuşanmışlardır… Görüldüklerinde Allah’ın hatırlandığı bir güzelliğe sahiptirler…
“İffetlerinden dolayı bilmeyen onları zengin sanır.(Ama) Sen onları yüzlerinden tanırsın. Yüzsüzlük ederek insanlardan istemezler.” (Bakara-273)
Masumiyet ve samimiyetleri yüzlerinden okunur… Onlar haya ve iffet abidesi şahsiyetlerdir…
“Onların yanları (Gece namazına kalkmak için) yataklarından uzaklaşır. Korku ve ümit ile Rablerine dua ederler…” (Secde-16)
Yan gelip sabaha kadar yatmazlar… Yan çizmezler… Yüz çevirmezler… Yüzleri Rahmana dönüktür… Yatak ile seccade arasındaki mesafeyi yürüyebilecek yüreğe sahiptirler…
“Binek vermen için sana geldiklerinde “Size binek bulamıyorum”, dediğin zaman sarf edecekleri bir şey bulamadıkları için üzüntüden gözyaşı dökerek geri dönenlere sorumluluk yoktur.” (Tevbe-92)
Seferden geri kalmak onlar için kabustu… Sefersizlik onların literatüründe sefalet ve esaret demekti… Mazeretlere sığınmadılar… Hüzün ve hicranla gözyaşlarıyla yazdıkları dilekçelerini Rablerine arz ettiler…
“Kendileri son derece ihtiyaç içinde bulunsalar bile onları (kardeşlerini) kendilerine tercih ederler…” (Haşr-9)
İsar kıvamında bir kardeşlik düzeyinde bulunurlar… İhtiraslarla değil, ihtiyaç durumunda bile tercihleri kardeşliktir…
“Kuşkusuz o müminler ki ALLAH anıldığı zaman kalpleri titrer… (Enfal-2)
Alabildiğine değişken ve dönüşken olan kalbi zikrin korumasında tutabilme özelliğine sahiptirler…
İşte vahyin yurdunda, vahyin insanının anlam kodları… Ruh haritası… |