HELAL’LER VE HARAM’LAR 2 |
İmam Buhari, meşhur sahabelerden Numan b.Beşir (r)’tan rivayet eder: Ben Rasulullah (SAV)’i şöyle söylerken işittim: |
03/04/2012 - 12:52 |
“Helal’ler bellidir. Haram’lar bellidir. Bu ikisinin arasında çoğu insanın bilmediği şüpheli şeyler vardır. Kim bu şüpheli şeylerden sakınırsa, dinini ve ırz (şeref)ini korumuş olur. Her kim de bu şüpheli şeylerin içine dalarsa, sınırların kenarında ot otlatan çoban gibidir. Sınırları aşma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Dikkat edin! Her kralın bir sınırı (yasakları) vardır. Dikkat edin! Allah’ın yeryüzündeki yasakları, HARAM’larıdır. Dikkat edin! Cesette bir et parçası vardır. Eğer o et parçası düzgün olursa, bütün bir ceset düzgün olur. Eğer o et parçası bozulursa bütün ceset bozulur. Dikkat edin! O et parçası “Kalb”tir . ( Buhari, İman 39. Hadis no: 52)
...........................
5- Şüpheli şeyler, haram veya helal olduğu açıkça belli olmayan şeylerdir. Bu nedenle insanların çoğu bunları bilmez. Efendimiz’in ‘‘İnsanların çoğu bunları bilmez’’ ibaresinden bazı insanların bunları bilebileceğini anlıyoruz. Ancak bunların sayısı oldukça azdır. Sayıları çok az olan bu insanlar mezheb imamları gibi ‘‘Müctehid”lerdir.
Bir şeyin ‘‘şüpheli’’ olduğunu gösteren kriterler nelerdir? Bu soruya bazı alimlerimiz şu cevabı vermiştir: 1- Delillerin (rivayetlerin) görünüşte bir birleriyle çelişiyormuş gibi gözüktüğü meseleler. 2- Alimlerin ihtilaf ettiği meseleler 3- Fıkıh kitaplarımızda ‘‘mekruh’’ hükmünü alan konular 4- Yine fıkıh kitaplarımızda ‘‘Mubah’’ diye tarif edilen şeyler.
6-Haramlardan sakınmak, avam (normal,vasıfsız) insanların işidir. Şüpheli şeylerden sakınmak ise “Havas (çok kaliteli, elit, seçkin)” insanların işidir. Diğer bir ifadeyle avam sadece haramlardan sakınır. Havas ise, haramların yanında şüpheli, mekruh ve mubah şeylerden de sakınır.
7-Kim (haramların yanında) şüpheli şeylerden de sakınırsa dinini ve şerefini korumuş olur. Din, insanın en değerli, en önemli meselesidir. Dünya ve ahiret kurtuluşunun yoludur. Şüpheli şeylerden sakınan kimseler, dinlerini muhafaza edip korudukları gibi onur ve şereflerini de koruyup muhafaza etmiş olurlar. Çünkü şüpheli şeylerden sakınmayan bir kimse, insanların dilinden kurtulamaz. İnsanların kendi aleyhinde konuşmasından emin olamaz. İnsanlar, bir kimsenin aleyhinde konuşmaya başladığı zaman, o kimsenin onur, şeref ve izzeti yara alır. Elbette ki seçkin insanların nezdinde… O nedenledir ki dini meselelere dikkat etmek, onur ve şerefi korumak, son derece önemlidir.
8- Şüpheli şeyleri yapanlar, sınırların kenarında ot otlatan çoban gibidir. Sınırı aşma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Hz. Peygamber (sav) beyân ve belâgatın zirvesiydi. Her insanın anlayacağı dille konuşurdu. Cahiliyye döneminde birisinin koyunu diğerinin tarlasına geçtiği zaman kabile savaşları çıkardı. Koyunlarını sınırların kenarında otlatan bir çoban her an büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kalırdı. İşte sevgili Peygamberimiz şüpheli şeyleri yapanları kendisini büyük tehlikelere atan çobana benzeterek müthiş bir misal vermiştir.
Buhari Şârihlerinden İbnü’l Münir, Hocası el-Kubarî’nin şöyle dediğini nakleder: “Mekruh, kul ile haram arasında bir köprüdür. Eğer kul mekruhları çok yaparsa, haramları yapmaya başlar. Mubah ta, kul ile mekruh arasında bir köprüdür. Mubahları çok yapan bir kul mekruhları da yapmaya başlar.
9- Haramlar, Kur’an ve sünnet’te yapılması yasak edilen şeyleri yapmak veyahut ta Kuran ve sünnette yapılması emredilen şeyleri terk etmektir.
10- ‘‘Elâ’’ harf’i- edatı, tenbih etmek, dikkat çekmek, ve devamında söylenecek sözün çok önemli olduğunu göstermek için kullanılır. ‘‘Dikkat edin! İyi anlayın ! İyi dinleyin! İhmal etmeyin. Önem verin’’ anlamlarına gelir. Söz söyleme sanatında büyük bir yeri vardır. Bazen dikkat çekmek için de kullanılır. O halde bu harften sonra beyan edilecek şeyi çok iyi anlamak, çok iyi tahlil etmek, sebep ve sonuçlarını iyi irdelemek, çok iyi uygulamak gerekir. |