RAVZADAK İ SÜTÛN
حدثنا المكي بن إبراهيم قال حدثنا يزيد بن أبي عبيد قال
كنت مع أبي سلمة بن الأكوع فيصلي عند الأسطوانة التي عند المصحف فقلت يا أبا مسلم أراك تتحرى الصلاة عند هذه الأسطوانة ؟ قال فإني رأيت النبي صلى الله عليه وسلم يتحرى الصلاة عندها
23/10/2009 - 10:17

 İmam Buhârî, hocası el-Mekkî b. İbrahim’den, o da hocası Yezid b. Ebî Ubeyd’ten rivayet ediyor: Yezid b. Ebî Ubeyd diyor ki:

“Ben devamlı, sahabe Seleme b. El-Ekva’ (r) ile birlikte Mescid-i Nebevî’ye gelirdim. Seleme (r), Mushafın bulunduğu sütûn’un yanında namaz kılardı. Bir gün ben ona “Ey Ebâ Müslim! Seni hep bu sütûnun yanında namaz kılarken görüyorum (Bunun sebebi nedir)?” diye sordum. Bana şu cevabı verdi:

“Çünkü ben, Hz. Peygamber (asv.)’ı, hep bu sütûnun yanında namaz kılarken görüdüm”

(Buhârî, Salât 95. Hadis no: 502)

***

Bu hadis, Buhârî’nin “Sülâsiyyât”ındandır. Yani Buhârî ile Hz. Peygamber (sav.) arasında sadece üç kişi vardır. Birincisi: Hocası el-Mekkî b. İbrahim. İkincisi: onun hocası Yezid b. Ebi Ubeyd. Üçüncüsü de çok hızlı koştuğu söylenen meşhur sahabi Selemetübnü’l-Ekva’ (r). Bunların her birisi son derece değerli zevât-ı muhteremlerdir. Allah, Hz. Peygamberin hadislerini bir sonraki nesile güvenli bir şekilde aktaran bütün râvilerden râzı olsun. O nedenledir ki, Buhârînin “Sülâsiyyât”tan olan hadislerinin ayrı bir ehemmiyeti ve kıymeti vardır.

Sahabeler Hz. Peygamber’in (sav.) sünnetine son derece bağlıydılar. O’nun kavlî (sözlü) sünnetlerine bağlı oldukları gibi fiilî (uygulamalı) sünnnetlerine de büyük bir önem verirlerdi. Hz. Abdullah b. Ömer’in bu konudaki şiddetli tutumu, Rasûlullah’ın (sav.) vefatından sonra O’nun gittiği yollardan gitmesi, altında oturduğu ağaçların altında oturup onları sulaması, Hz. Peygamber’in (sav.) sefer esnasında durup namaz kıldığı yerleri teker teker tespit edip oralarda namaz kılması pek meşhurdur. İşte burada da Seleme b. El-Ekva’ (r), Hz. Peygamber’in mescitte nerede namaz kıldığı dikkatini çekmiş ve Efendimizin vefatından sonra o da hep orada namaz kılmıştır. Bu onların Efendimize karşı derin saygı ve sevgilerini gösterir. Zaten seven, sevdiğinin her şeyine değer vermez mi? O nedenle, sevgili Peygamberimiz (asv.)’ın Ravza-ı Mutahhara’nın orta tarafında bulunan bu sütûnun yanında namaz kılmasını, O’nun vefatından sonra sahabeler canlandırmışlardır.

Acaba bu sütûnda özel bir anlam mı vardı? Efendimizin devamlı orada namaz kılmasının sebeb-i hikmeti neydi? Yoksa o sütûnun kenarında, sahabe döneminde toplanan Kuran-ı Kerimin bir sandığın içine konulmasından dolayı mı oraya şeref ve değer veriliyordu? Allahu A’lem, bilemiyoruz. Ancak İbn-ü Hacer el-Askalânî’den öğrendiğimize göre Hz. Âişe vâlidemiz “Şâyet insanlar bu sütûnun değerini bilseydi, orada namaz kılmak için kura çekerlerdi” dediğini ve bunun sırrını İbnü’z-Zübeyr’e bildirdiğini, böylece İbnü’z-Zübeyr’in orada çok namaz kılmaya başladığını öğreniyoruz. İbnü Neccâr’ın “Medine Tarihi” adlı eserinde “Muhacirlerin devamlı bu sütünun etrafında toplandıkları” haberi vardır. Aynı haber ondan daha önce, Muhammed b. El-Hasen’in “Ahbâru’l-Medine” adlı eserinde de yer almaktadır (Bkz. Fethu’l-Bârî, İbnü Hacer el-Askalânî, 1/688).

Rasûlullah (sav.) ile ilgili her şeye büyük bir önem veren sahabe, tabiûn ve ondan sonra gelen bütün alimlerden Allah râzı olsun.

HASAN FEHMİ ÇİÇEK

03 AĞUSTOS 2008 – 1 ŞABAN 1429 MELBOURNE