Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 44
Toplam 15253789
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 

 
Orta Yol Ýfrat ve Tefrite (Aþýrýlýklara Düþmemek)
13/03/2008 - 23:57
 
Dr Þerafeddin Kalay
Kýldýðýmýz namazlarýn her rekâtýnda;
"Yâ Rab! Bizleri Sýrât-ý Müstakîm'e irþad et! Îmanýmýzda dâim kýl! Hayýrlý amellerde muvaffak kýl!" diye duâ ediyoruz.
Sonra Sýrât-ý Mustakîm'in nasýl bir yol olduðunu bizlere misallendirerek izah eden âyetleri okuyoruz.
"Kendilerine nimet bahþettiklerinin yoluna,"
  Kendilerine gazap edilenlerin yoluna deðil! Dalâletin karanlýk dehlizlerinde kaybolup gidenlerin yoluna da deðil! " (Fâtiha Sûresi)
   Bu duâda hakka giden, sonu Allah rýzasýna, ebedî saadete varan yolda sebat arzu ve azmi, nankörlük ve dalâletten uzak durma kararlýlýðý, ümit ve niyâzý vardýr.
   Bu duâda ifrat ve tefritten (aþýrýlýklardan), eðilip bükülmelerden, zikzaklar çizme, gevþeyip pörsüme bayaðýlýklarýndan uzaklýk vardýr.
  Hakka giden yolda dosdoðru yürümek, aldatýcý sapaklarýn cazibesine kapýlmamak, ifrat ve tefritten uzak durmak… Bunlar söylerken rahat söylenen, ancak hayat seyri içinde tatbikinin hiç de kolay olmadýðýný gördüðümüz hasletler…
   Allah Rasûlü(sav);
  "Hûd Sûresi saçlarýmý aðarttý…" buyuruyor ve onunla birlikte Vâkýâ, Mürselât, Amme Yetesâelûn ve Ýzeþþemsü Küvvirat Sûrelerini de zikrediyor.(1) 
   Hûd Sûresi içinde geçmiþ ümmetlerin kýssalarýný, isyan edenlerin karþýlaþtýklarý azaplarý zikrediliyor, gelecek nesillere ikazlar yer alýyor ve Allah Rasûlü'ne þöyle bir emir veriliyor:
   "Sana inanan, tevbe edip Allaha yönelenlerle birlikte emr olunduðun gibi dosdoðru ol ev aþýrý da gitmeyin! O, yaptýklarýnýzý daima ve her yönüyle görendir." (Hûd Sûresi 11/ 112)
   Emr edildiði gibi dosdoðru olmak!.. Hem de kendisine inanan mü'minlerle birlikte. Dile kolay fakat gerçekten aðýr bir mesûliyet…
  Doðru yolda yürümek… Hakka giden caddeden, bütün caydýrýcý, cazibeli güç ve imkânlara raðmen sapmamak… Bütün zorlamalara raðmen kopmamak, sarsýlmamak, yýlmamak… Zorluklara göðüs gerebilmek… Çakan þimþeklere, yaðan yaðmurlara, gözleri perdeleyen kar ve tipilere, çizgileri kaybetmek için uðraþan sis ve karanlýlara raðmen yürümek ve ilerlemek…
    Diðer taraftan da aþýrýlýklara kapýlmamak… Ýfrat ve tefritten uzak durmak… Sýrât-ý Müstakîm'de sebat ayný zamanda bu demek.
   Ne kadar güç olursa olsun, olmasý gereken de budur ve Ýslâm tarihi bu sebatýn, bu azmin ve iradenin þanlý misalleriyle doludur.
   Cesâret ve mertlik yerli yerinde gösterilen yürekliliðin adýdýr. Cür'et ise yersiz olanýn… Dolayýsýyla cesâret ve mertlik, cür'etten, tehevvürden farklýdýr. Elbette ki korkaklýk da deðildir.
   Cür'et, tehevvür, korkaklýk aþýrýlýktýr… Cesaret ve mertlik, orta yoldur ve övgüye deðer haslettir.
   Ciddiyet, hilm ve tevazu orta yoldur. Sertlik, kabalýk, çatýk kaþlýlýk aþýrýlýktýr. Cývýklýk, vakarsýzlýk, ciddiyetsizlik, kibir ve gurur, sünepelik, þahsiyetsizlik de öyle…
   Cömertlik, yardýmseverlik orta yoldur. Ýsraf aþýrýlýktýr. Cimrilik, pintilik de öyle…
   Bunun içindir ki Rabb'imiz Furkan Sûresinde Rahmân'ýn kullarýnýn vasýflarýný zikrederken; "Onlar," (Furkân Sûresi )
   Orta yol. Tehlike noktalarýndan, aþýrýlýklardan uzak yol… Ýslâm'dan olaný Ýslâm'dan çýkarmayan, Ýslam'dan olmayaný Ýslam'a katmayan yol… Ýslam'ýn istediði hasletleri sinesinde barýndýran yol…
  Ýslam'dan olmayan bir þeyi Ýslâm'ýn bünyesine sokuþturmaya, Ýslâm'dan olan bir þeyi de Ýslâm'dan dýþlamaya çalýþmayan bir yol.
   Âiþe Vâlidemiz'in(ra) rivâyet ettiði bir hadiste þöyle buyrulur: "Kim dînimizde, onda yer almayan yeni bir þey ortaya çýkarýrsa bu, reddelilir." (2)
   Bir baþka rivâyette de; "Kim bizim yolumuza uymayan bir iþ iþlerse o, reddedilir."
   Doðru olan da budur. Bu yol, kendi kendine namazlar, oruçlar, farklý ibadetler icat etmeyen, türbe kapýlarýnda bidatler sergilemeyen, modern putlar ve zihniyetler önünde kilitlenip kalmayan,  ümidini Allah'tan baþkalarýna baðlamayan, her þeye kadir olanýn, Allah olduðuna inananlarýn yürüdüðü yoldur. Hatta meþrû olan ibadetler de bile aþýrý gitmenin uygun bulunmadýðý, her hak sahibinin hakkýnýn gözetildiði yoldur.
   Abdullah Ýbn Amr Ýbn Âs'ýn(ra) rivâyet ettiði ve Allah Rasûlü'nün (sav) sahabelerden birisine tavsiyelerini nakleden hadisin bir bölümü þöyledir:
   "Bedeninin senin üzerinde hakký vardýr. Gözlerinin üzerinde hakký vardýr. Eþinin üzerinde hakký vardýr. Evini ziyaret eden misafirinin senin üzerinde hakký vardýr…" (3)
   Bu hadis-i þerifle ayný manayý vurgulayan ve asr-ý saadette yaþanan bir hatýrayý yâd ediyoruz:
Rasûlullah(sav), Selmân ile Ebu'd-Derdâ'yý kardeþ ilan etmiþti. Bir gün Selmân(ra), Ebu'd-Derdâ'yý(ra) ziyaret etti. Hanýmý Ümmü'd-Derdâ'yý görmüþtü. Elbiseleri eskiydi. Dikkatini çeken bu durumun sebebini sordu. "Kardeþin Ebu'd-Derdâ'nýn dünya ile ilgisi kalmadý," dedi.
     Ebu'd-Derdâ(ra) geldi. Misafirini karþýladý. Ona yemek hazýrladý ve önüne koydu. "Buyur ye. Ben oruçluyum," dedi. Selmân(ra) o yemedikçe kendisinin de yemeyeceðini söyleyerek onu kendisiyle birlikte yemeðe zorladý.
    Gece ilerlemiþ, yatma zamaný gelmiþti. Selmân(ra) istirahate çekilmiþti. Ebu'd-Derdâ(ra) ise, ibadet edecekti. Selman kardeþine; "Þimdi uyu!" dedi. Kardeþini kýramayan Ebu'd-Derdâ(ra) uyudu. Gece yine ibadet için kalmak istedi. Ancak Selman tetikteydi. "Uyu!" dedi. Ebu'd-Derdâ(ra)  uykuya devam etmek zorunda kaldý. Gecenin sabah namazýndan önceki son dilimi gelmiþti. Selmân(ra) Ebu'd-Derdâ'ya(ra); "Þimdi kalk!" dedi. Birlikte namaz kýldýlar.
    Gecenin sessizliðinde, seher vaktinin o huþû dolu dakikalarýnda Selmân caný gibi sevdiði ve herkesin hikmet dolu sözlerine hayran olduðu kardeþine þöyle nasihat ediyordu:
   "Rabbinin üzerinde hakký vardýr. Bedeninin üzerinde hakký vardýr. Âilenin üzerinde hakký vardýr. Her hak sahibinin hakkýný ver, üzerindeki hakký yerine getir!"
    Sabah Allah Rasûlü'nün huzuruna varýlýyor ve gece yaþananlar ona aktarýlýyordu. Allah Rasûl(sav); "Sel mân doðru söylüyor," buyurarak Selmân'ý takdik ediyordu.(5) 
     Bir baþka yaþanan hatýra daha:
    Allah Rasûlü(sav) Mescidde iki sütun arasýna gerili bir halat gördü. Ne olduðunu sordu. Zeynep Vâlide'mizin gerdiðini söylediler. Gece namaz kýlarken takatsiz düþüp ayaða kalkamaz veya ayakta duramaz hale gelince ona tutunarak ayaða kalkýyor, ona tutunarak ayakta duruyordu.
    Allah Rasûlü(sav) halatý çözdürdü. "Takatiniz yettiðince ibadet edin! Yorulunca oturun!" buyurdu.(6) 
   Ebu Hureyre(ra) rivâyet ediyor:
Rasûlullah(sav) þöyle buyurdu: "Bu din kolaylýk dinidir. Din ile hiç kimse yarýþa çýkmasýn. Dinde üzerime düþenden daha fazlasýný yaparým yarýþýna çýkan bu yarýþý kesinlikle kaybeder. Doðru olaný, orta yolu bulun. Doðru yola yaklaþmak ve ondan kopmamak için gayret edin. Müjdeleyici olun!
    Allah'a tâat için sabahýn erken saatlerinden, günün son saatlerinden, gecenin kýsa bir diliminden istifade edin."  (7)
    Hatta bu hadisin yine Ebu Hureyre'den gelen bir rivâyetinde; "Orta yolu tutun, orta yolu! Hedefe ulaþýrsýnýz," buyrulmuþtur.(8)  
*
    Yukarýda da ifade edildiði gibi orta yol, her hak sahibinin hakkýný yerine getiriþtir. Birinin hakkýný yerine getirirken diðerini ihmal deðildir. "Anlayýþ gösterilsin. Ben zevk ve safâ peþinde koþmuyorum." "Onlar da bana katkýda bulunmalý…" gibi ifadeler, yanlýþý savunma gayretleridir. Üzerine düþeni yapmamayý örtme çabalarý ve bahaneleridir…
    Sert davranýþlara, iðneli veya yaralayýcý sözlere, saldýrgan tavýrlara, kabalýða; "Biz dobrayýz. Lafý mertek gibi söyleriz." "Doðru söyleyeni dokuz köyden kovarlar." "Biz aðýz yapmayý bilmeyiz." "Biz böyle davranýrýz. Bizde boya cila yoktur. Ýþine gelirse!.." gibi sözlerle bahane bulmak, çirkinliðe ikinci bir çirkinlik katmaktýr.
   Mü'min, kaba, saldýrgan, kýrýcý, itici olamaz. Çirkin, çirkef, bayaðý kelimelerle konuþamaz, davranýþlarda bulunamaz.
    Bu gün, dünden biraz daha farklý zýtlýklar, bir baþka ifadeyle aþýrýlýklar içinde yaþýyoruz. Bir taraftan Allah'a isyan eden, alný secdeye gitmeyen, kalp temizliði iddi eden, Allah'ýn emirlerini küçümseyen, alay eden, dýþlayan, çaða uymadýðýný söyleyen veya uydurmak için inandýðý deðerleri kýlýktan kýlýða sokanlarý, resmî ve gayr-ý resmî nasýl bir imkân ele geçirirse, ele geçirdiði makam veya imkâný bunun için kullananlarý görüyoruz. Diðer taraftan olmadýk ibadetler, türbe merasimleri, takati zorlayan oruçlar, zikirler, namaz çeþitleri icad edenleri görüyor, ikisinin arasýnda çýrpýnýp duruyoruz. "-Oruç bozmuþ olmasan bile, ne olur ne olmaz diye ömürde bir kere de olsa kefaret tutmak gerekirmiþ," gibi iddialar; "-Þu þekilde bir namaz kýlarsan dört yüz yýllýk kaza borcunu ödersin," gibi hiçbir ciddî kitapta yer almayan, ilmî ölçülere uymayan, ancak halk tarafýndan itibar edildiði için revaç bulan sözler, birçok çeþnisiyle halen içimizde dönüp dolaþýyor…
*
   Ýlim ve irfandan uzaklaþan, neyin peþinde olduðunu þaþýranlarýn sözleri, kulaktan kulaða aktarýlan bilgiler zihnimizde canlanýyor… Sonra ayný çevrelerin ümmetin acý ve dertlerine karþý hiç de hassas olmadýklarý göz önüne geliyor ve kalplerdeki burukluklar daha da artýyor…
   Biz elimizde delil olmadan kendi kendimize helal ve haram uydurma hakkýna sahip deðiliz. Allah'ýn haram kýldýðý bir þeyi hiç kimse helal etme, helal kýldýðý bir þeyi de hiç kimse haram kýlma, yasaklama hakkýna sahip deðildir. Þu Ýlâhî ikaza birlikte kulak verelim:
   "Dilinizin þuursuzca þekillendirdiði yalanlar gibi; Bu helaldir, þu haramdýr, demeyin. Allah'a karþý yalan söyleyip iftira atmayýn. Þüphesiz Allah'a karþý yalan uydurup iftira atanlar, kurtuluþa eremezler.
Kazandýklarý çok az bir menfaattir. Hâlbuki onlar için elem verici bir azap vardýr."  (Nahl - 16/ 116)
Din, imanda aþýrýlýk deðildir. Ýbadetlerde de, davranýþlarda da sözlerde de aþýrýlýk deðildir. Orta yol, hakka giden yoldur ve Hakka gidenler, hak yoldan kopmayan, sapmayan, aþýrýlýklara dalýp gitmeyenlerdir…
"Hak'tan ayrýldýktan sonra dalâlet ve sapýklýktan baþka ne vardýr?!." (Yunus, 10/ 32)
1- Sünen-i Tirmizî, Tefsîr (Câmiu'l-Usûl 2/ 193) 
2-Hadis, müttefekun aleyh bir hadistir. Ayrýca Sünen-i Ebu Davud'da, Sünne bölümünde nakledilir. (Câmiu'l-Usûl 1/ 290)
3-Hadis, müttefekun aleyhtir. (Câmiu'l-Usûl 1/ 298)
4-Ebu'd-Derdâ ve Ümmü'd-Derdâ, her ikisi de künyedir. Kýzlarý olan Derdâ sebebiyle böyle künyelenmiþlerdir. Ebu'd-Derdâ'nýn adý Uveymir, hanýmýnýn adý Hayre'dir.
5-Selmân hadisi, Sahih-i Buhârî'de yer alan bir hadistir. (Riyazu's-Sâlihîn, Hadis no: 149)
6-Zeynep Vâlidemiz'in bu hatýrasýný Sahih-i Buhârî'de, Sünen-i Ebu Davud' da, Sünen-i Nesaî'de bulabilirsiniz. Hadiseyi anlatan Enes' tir(ra).
7-Sahih-i Buhârî.
8- Riyâzü's-Sâlihîn (Hadis no: 145)

Bu Makale 4777 defa okunmuþtur

 

Yazdýr

YAZARIN DÝÐER YAZILARI

©

12/06/2015 - 14:19 Oruçla Ýlgili Kýsa Bilgiler

©

10/03/2015 - 11:06 Kendinizi ve Ailenizi, Ateþten ve Hüsrandan Koruyunuz

©

23/10/2014 - 17:41 NAFÝLE NAMAZLAR

©

01/09/2014 - 14:50 BORÇ ve KARZ-I HASEN

©

04/08/2014 - 13:11 Uhud Gazvesi

©

30/06/2014 - 14:18 Ramazan Ayýný Karþýlarken

©

09/06/2014 - 10:44 Kur’ân-ý Kerîm’de Gençlik

©

05/05/2014 - 12:25 Genç Anne (Hâcer) ve Mekke Þehrinin Kuruluþu

©

07/04/2014 - 15:46 Putlar ve Putçuluk Zihniyetiyle Mücâdele Eden Genç

©

01/02/2014 - 13:26 Vahyin Geliþi

©

04/12/2013 - 13:20 Güçlü ve Güvenilir Genç

©

16/07/2013 - 12:45 Eþinizin ve çocuklarýnýzýn duygularýný anlayýnýz, zaman zaman kendinizi onlarýn yerine koyunuz ve olumlu yönde adýmlar atýnýz.

©

19/06/2013 - 16:14 Âile sýrlarýnýzý dýþarýya vermeyiniz

©

20/05/2013 - 11:57 Çocuklarýnýzý açýk sözlü yetiþtiriniz

©

18/04/2013 - 10:40 Çocuklarýnýzý kendi cinslerine uygun olarak yetiþtiriniz.

©

19/03/2013 - 13:48 Çocuklarýnýzýn yanlýþ alýþkanlýklar edinmesine fýrsat vermeyiniz.

©

19/02/2013 - 11:12 Çocuklarýnýzýn iyi arkadaþlar edinmelerine dikkat ediniz.

©

17/01/2013 - 12:09 Evinizin, kendinizin ve çocuklarýnýzýn maddî, manevî temizliðine dikkat edininiz.

©

24/12/2012 - 11:09 Kanaatkâr olunuz.

©

21/11/2012 - 13:38 Âile yuvanýzda israftan uzak durunuz

©

25/09/2012 - 10:36 Asýl gayenin ve hedefin ne olduðu âile yuvanýzda bulunan her fert tarafýndan bilinmelidir. Bu þuuru yuvanýzda filizlendiriniz.

©

27/08/2012 - 12:08 Büyüklerinize hürmet, küçüklerinize þefkat ve merhamet gösteriniz.

©

23/07/2012 - 11:24 Âilenize ve çocuklarýnýza zaman ayýrýnýz.

©

28/06/2012 - 12:29 Çocuklarýnýza þahsiyetli olmayý, baþka zihniyetleri taklit etmemeyi, olduðu gibi görünmeyi öðretiniz.

©

04/06/2012 - 11:28 Akrabalarýnýzla baðlarýnýzý koruyunuz.

©

25/04/2012 - 14:48 Anne ve babanýz için hayýrlý evlâd olunuz, çocuklarýnýza da güzel örnek

©

26/03/2012 - 11:16 Âile içindeki mesuliyetlerinizi biliniz ve çocuklarýnýza yaþ ve durumlarýna uygun mesuliyet veriniz.

©

27/02/2012 - 15:26 Ýlmi seviniz ve çocuklarýnýza ilim sevgisi aþýlayýnýz.

©

30/01/2012 - 11:23 Çocuklarýnýza ev içi adabý ile ilgili bilgiler veriniz, onlarý eðiterek güzel alýþkanlýklar kazandýrýnýz.

©

02/01/2012 - 11:49 Çocuklarýnýza güzel hasletler aþýlayýnýz.

©

28/11/2011 - 11:18 Çocuklarýnýza ibadet duygusu aþýlayýnýz. Onlara nasýl namaz kýlacaklarýný, nasýl oruç tutacaklarýný öðretiniz.

©

03/10/2011 - 11:46 Çocuklarýnýza Kur’ân öðretiniz.

©

05/09/2011 - 14:31 Çocuklarýnýza güzel sözler ve iman esaslarýný öðretiniz.

©

01/08/2011 - 11:54 Çocuklarla latifeleþiniz. Çocuklarýnýza güzel örnek olunuz

©

04/07/2011 - 12:24 Çocukluktan kaynaklanan hatalarýný hoþ görünüz.

©

03/06/2011 - 11:59 Çocuklarýnýza duâ ediniz, onlara bedduâ veya lânet etmeyiniz.

©

09/05/2011 - 11:58 Çocuklarýnýza adaletli davranýnýz.

©

11/04/2011 - 13:54 Yuvanýzýn içinde güzel dil kullanýnýz.

©

07/03/2011 - 12:34 Çocuklarýnýzý güzel ahlâkla yetiþtiriniz, onlarý þýmartmayýnýz.

©

14/02/2011 - 11:38 Çocuklarýnýzý seviniz ve onlara sevginizi belli ediniz.

©

06/01/2011 - 10:54 Yuvanýza Girerken Selâm Veriniz ve Çocuklarýnýza da Selâmý Alýþtýrýnýz.

©

02/12/2010 - 11:18 Asr-ý Saadet’ten Bir Genç Selâme Ýbn Ekva’-radýyallâhu anh-(Yorulmayan Ayaklar, Bitmeyen Azim)(I)

©

14/10/2010 - 17:45 Çocuklarla Þakalaþmak

©

27/07/2010 - 13:44 Varlýðýn Ýmtihaný

©

22/06/2010 - 12:34 Bilmek, yaþamak ve güzel üslupla aktarmak

©

17/05/2010 - 16:38 Yuvanýzý kaerþýlýklý sevgi, rahmet ve þefkat temelleri üzerne kurunuz. Yuvanýzdan sevgi ve rahmeti eksik etmeyiniz.

©

16/04/2010 - 11:22 Ýmanýnýzý hayýrlý, güzel amlellerle dýþ dünyaya aksettiriniz.

©

24/09/2009 - 10:59 SÜNNETÝ HAKKA GÝDEN YOL BÝLMEK

©

22/08/2009 - 09:43 Mukaddes Diyâr’a

©

24/07/2009 - 11:06 Yeni Bir Ramazan Yaþarken

©

25/06/2009 - 09:20 Çocuklarýmýz filizlenip büyürken

©

01/06/2009 - 14:54 Hissedilen Güç, Engin Basîret

©

28/04/2009 - 16:03 Vahy Safiyeti ve Bulandýrma Gayretleri

©

07/04/2009 - 13:17 Ýç Dünyamýzýn Dýþ Dünyaya Aksi Edep ve Ahlâk

©

09/03/2009 - 15:10 Anne ve Babalara Üç Nasihat

©

17/11/2008 - 23:48 Selim Fýtrat, Kötü Alýþkanlýk ve Çocuklar

©

30/05/2008 - 23:02 Âile Yuvasýnda Sevgi ve Rahmet

©

13/03/2008 - 23:57 Orta Yol Ýfrat ve Tefrite (Aþýrýlýklara Düþmemek)
 
 

Site Ýçi Arama

11 Sevvâl 1445 |  20.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ýnsana bir darlýk (sýkýntý) dokunduðu zaman, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize duâ eder.
Darlýðýný (sýkýntýsýný) üstünden kaldýrdýðýmýz zamansa, sanki kendisine dokunan sýkýntýdan dolayý bize hiç duâ etmemiþ gibi (eskiye) döner.
Ýþte, israf edenlerin (aþýrýlarýn) yapmakta olduklarý (ameller) böyle süslenmiþtir.



( Yunus Suresi - 12)

Bir Hadis

Ebu Katade (radýyallahuanh) anlatýyor:
Bir cenaze geçirilmiþti. Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm):
"Hem o istirahata kavuþtu, hem de ondan istirahata kavuþuldu" buyurdular. Bunun üzerine, yanýndakiler:
"Ey Allah'ýn Resulü, "istirahata kavuþan" ve "ondan istirahata kavuþan" kimdir, bu ne demektir?" diye sordular.
Þu açýklamayý yaptý:
"Mü'min kul (ölünce) dünyanýn yorgunluk ve aðrýlarýndan kurtulur. Facir (ölünce) ondan da kullar, memleket, aðaçlar ve hayvanlar kurtulur."

Buhârî, Rikak 42; Müslim, Cenaiz 61; Muvatta, Cenaiz 54; Nesâî, Cenaiz 48, 49

Bir Dua

Bismillahirrahmanirrahim

“Rabbimiz! Bize katýndan rahmet gönder ve bize içinde bulunduðumuz durumdan
bir çýkýþ yolu göster!”

Kehf Suresi-10

Hikmetli Söz

Fazilet gücü yettiðinde affetmektir.


Hz. Ali (r.a)  


Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com