Geçimsizlik: Bütün iyi niyet ve gayretlere raðmen huzur bulunamaz, geçim saðlanamazsa ve suç kadýnda ise önce kocanýn te'dib hakký vardýr: "... Serkeþlik etmelerinden endiþelendiðiniz kadýnlara öðüt verin, yataklarýnda onlarý yalnýz býrakýn, nihâyet dövün. Size itaat ediyorlarsa aleyhlerine yol aramayýn..." (4/Nisâ, 34). Koca te'dib hakkýný sýrayla öðüt, küsme ve hafifçe dövme þeklinde kullanacaktýr. Dövme, son çaredir ve bazý kadýnlar için baþka çare bulunmadýðý göz önüne alýnarak izin verilmiþ, fakat sýnýrlama yapýlmýþtýr: a- Peygamberimiz hayatý boyunca hiçbir zaman kadýna el kaldýrmamýþ, "(kadýnlarýnýzý) dövenleriniz hayýrlýnýz deðildir." (Ýbn Mâce, Nikâh 51; Ebû Dâvud; Nesâî; Ahmed bin Hanbel) "Akþam belki de birleþeceði karýsýný insan nasýl döver?" (Ahmed bin Hanbel, 4/17; Buhârî, Nikâh 93) buyurmuþtur. b- Yüze, tehlikeli yerlere vurmayý ve iz býrakacak kadar vurmayý men etmiþtir. Þu halde buna ancak mecâzen ve psikolojik tesiri bakýmýndan "dövme" denebilir. Âile baðýný koparmamak için son çare olarak gösterilmiþ yine de acý bir ilaçtýr. Bu tedbirler de problemi çözmezse hakemlere baþvurulur: "Karý-kocanýn aralarýnýn açýlmasýndan korkarsanýz, erkeðin âilesinden bir hakem ve kadýnýn âilesinden bir hakem gönderin; bunlar düzeltmek isterlerse, Allah onlarýn aralarýný buldurur..." (4/Nisâ, 35). Kusur erkekte olduðu takdirde kadýnýn da hakeme ve hâkime baþvurma hakký vardýr. Hakemlerin doðrudan veya hâkim vâsýtasýyla ayýrma salâhiyetleri de vardýr. Ayrýca kadýn bir bedel üzerinde anlaþarak ayrýlmayý talep edebilir.
Hadis-i Þeriflerle Eþlerin Geçimi
“Kadýn dört hasleti için nikâhlanýr: Malý için, nesebi (soyu) için, güzelliði için, dini için. Sen dindarý seç de huzur bul.” (Buhârî, Nikâh 15; Müslim, Radâ 53, hadis no: 1466; Ebû Dâvud, Nikâh 2, hadis no: 2047; Nesâî, Nikâh 13)
“Bir mü’min erkek, bir mü’min kadýna buðzetmesin. Çünkü onun bir huyunu beðenmezse baþka bir huyunu beðenir.” (Müslim, Radâ’ 61, hadis no: 1469; Müsned II, 329)
“Sizin hayýrlýnýz, kadýnlarýna hayýrlý olan (iyi davranan)dýr.” (Müslim, Birr 149)
"Mü'minlerin iman bakýmýndan en kâmil/olgun olaný; ahlâký güzel olan ve âilesine nâzik davranandýr." (Nesâî, Iþretu'n-Nisâ, 229; Tirmizî, Ýman hadis no: 2612)
“Kadýnlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (deðerli olanlar deðer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kiþilerdir.” (Ýbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, Ý’tisâm 3; Müslim, Akdiye 11)
"Kadýnlarýnýza karþý hayýrlý olmayý birbirinize tavsiye edin." (Müslim, Radâ 62; Tirmizî, Radâ 11)
“Kadýnlara hayýrhah olun, onlara karþý hayýr tavsiye ediyorum... Onlara hayýrlý þekilde davranýn.” (Buhârî, Nikâh 79, Enbiyâ 1, Edeb 31, 85, Rikak 23; Müslim, Radâ 65, hadis no: 1468; Tirmizî, Talâk 12)
“Kadýnlara karþý hayýr tavsiye ediyorum. Çünkü onlar sizin yanýnýzda avândýr/esirler gibidir. Onlara iyi davranmaktan baþka bir hakkýnýz yok, yeter ki onlar açýk bir fâhiþe/çirkinlik iþlemesinler. Eðer iþlerlerse yatakta yalnýz býrakýn ve þiddetli olmayacak þekilde dövün. Size itaat ederlerse haklarýnda aþýrý gitmeye bahane aramayýn. Bilesiniz ki, kadýnlarýnýz üzerinde hakkýnýz var, kadýnlarýnýzýn da sizin üzerinizde hakký var. Onlar üzerindeki hakkýnýz, yataðýnýzý istemediklerinize çiðnetmemeleridir. Ýstemediklerinizi evlerinize almamalarýdýr. Bilesiniz ki, onlarýn sizin üzerinizdeki haklarý, onlara giyecek ve yiyeceklerinde iyi davranmanýzdýr.” (Tirmizî, Tefsîr Tevbe, hadis no: 3087)
“Kadýnlar, erkeklerin kýzkardeþleridir.” (Câmiu’s-Saðîr, hadis no: 2329)
"... Erkek, âilede yöneticidir ve yönetiminden sorumludur. Kadýn da kocasýnýn evinde yöneticidir ve elinin altýndakilerden sorumludur." (Buhârî, Cum'a 11; Müslim, Ýmâret 20)
“Sizin dünyanýzdan bana üç þey sevdirildi: Güzel koku, kadýn ve gözümün bebeði/nûru kýlýnan namaz.” (Müslim, Talâk 31, 34; Nesâî, Ýþretu’n-Nisâ 1)
“Dünya bir metâ’dýr/geçimdir. Dünya metâýnýn en hayýrlýsý sâliha bir kadýndýr.” (Müslim, Radâ 64, hadis no: 1467; Nesâî, Nikâh 15)
“En güzel dünya nimeti, insanýn sahip olabileceði nimetlerin en hayýrlýsý: Zikreden dil, þükreden kalp ve insanýn iman doðrultusunda (müslümanca) yaþamasýna yardýmcý olan kadýndýr.” (Tirmizî, Birr 13)
“Mümin, Allah korkusundan ve O'na itaatten sonra, iyi bir kadýndan yararlandýðý kadar hiçbir þeyden yararlanmamýþtýr. Çünkü ona emretse sözünü dinler, yüzüne baksa kendisini sevindirir, üzerine yemin etse, yeminini doðru çýkarýr, baþka tarafa gitse, kendisinin bulunmadýðý sýrada nâmusunu ve malýný korur.” (Ýbn Mâce, Nikâh, 5)
“Kadýný olmayan erkek miskindir/fakirdir!” Yanýndakiler: “Çokça malý olsa da mý?” dediler. Rasûlullah: “Evet, çokça malý olsa da!” buyurdu. Sözlerine devamla: “Kocasý olmayan kadýn da miskînedir, miskînedir/fakirdir” buyurdular. Yanýndakiler: “Çokça malý olsa da mý?” dediler. Peygamberimiz: “Evet kadýnýn çok malý olsa da!” buyurdu. (Kütüb-i Sitte, 15/515)
“Kadýn, beþ vakit namazýný kýlar, bir aylýk orucunu tutar, nâmusunu korur ve kocasýna itaat ederse ona: ‘Hangi kapýdan dilersen oradan cennete gir’ denilir.” (Ahmed bin Hanbel, I/191)
Hz. Peygamber, Vedâ Hutbesinde þöyle buyurmuþtur: “Kadýnlar hakkýnda Allah’tan korkunuz. Çünkü siz onlarý Allah’ýn emâneti diye aldýnýz. Allah’ýn sözü uyarýnca ýrzlarýný kendinize helâl kýldýnýz. Onlarýn, sizin yataklarýnýza bir adamý almamalarý ve iffetlerini korumalarý, sizin onlar üzerindeki haklarýnýzdandýr. Eðer böyle bir þey yaparlarsa hafifçe onlarý dövünüz. Sizin de onlarýn geçimlerini ve giyimlerini saðlamanýz, onlarýn sizin üzerinizdeki haklarýndandýr.” (Müslim, Hac 147, 194; Tirmizî, Fiten 2, Tefsir 2; Ebû Dâvud, Menâsik 56; Ýbn Mâce, Menâsik 84)
"Nikâh benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimi uygulamazsa benden deðildir. Evleniniz, çoðalýnýz; ben diðer ümmetlere karþý sizin çokluðunuzla iftihar ederim..." (Ýbn Mâce, Nikâh 1)
"Sizden birinizin evliliðinde sadaka sevabý vardýr" (Müslim, Zekât 52; Ebû Dâvud, Tatavvû' 12, Edeb, 160; Ahmed bin Hanbel, V/167, 168)
“Sizden biri, hangi düþünceyle hanýmýný köle döver gibi dövmeye tevessül eder? Akþam olunca ayný yatakta beraber yatmayacaklar mý?” (Buhârî, Tefsîr Þems 1, Enbiyâ 17, Nikâh 93, Edeb 43; Müslim, Cennet 49, hadis no: 2855; Ýbn Mâce, Nikâh 512; Tirmizî, Tefsîr 3340)
"Allah'a isyaný emreden kiþiye itaat olunmaz." (Buhari, Ahkâm 4; Müslim, Cihad 40)
"Dul kadýn kendisiyle istiþâre edilmeden evlendirilmemeli, bâkire kýz da izni alýnmadan nikâhlanmamalýdýr." (Buhârî, Ýkrâh 3; Müslim, Nikâh 64)
"Bâkire kýzla, (evlendirilmezden önce) babasý müþâvere etmelidir." (Ebû Dâvud, Nikâh 24, 25)
"Rasûlullah (s.a.s.), kýzýn arzusu hilâfýna, babasý tarafýndan gerçekleþtirilen bazý nikâhlarý, þikâyet üzerine, iptal etmiþtir." (Buhârî, Ýkrâh 4)
"Üç kiþi vardýr, cennete girmeyecektir: Anne babasýnýn hukukuna riâyet etmeyen kimse; içki düþkünü olan kimse; verdiðini baþa kakan kimse." (Nesâî, zekât 69)
“Cennet annelerin ayaklarý altýndadýr.” (Ahmed bin Hanbel, Nesâî, Ýbn Mâce; Keþfu’l-Hafâ, hadis no: 1078)
“Allah size, annelerinize itaatsizliði ... haram kýldý.” (Buhârî, Edeb 4).
Bir adam gelerek: ‘Ey Allah’ýn Rasûlü, iyi davranýþ ve hoþ sohbette bulunmama en çok kim hak sahibidir? Güzel geçinmeme, güzel bakmama en lâyýk olan kimdir?’ diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) “Annen!” diye cevap verdi. Adam: ‘Sonra kim?’ dedi. Rasûlullah (s.a.s.): “Annen!” diye cevap verdi. Adam tekrar: ‘Sonra kim?’ dedi. Rasûlullah yine: “Annen!” diye cevap verdi. Adam tekrar sordu: ‘Sonra kim?’ Rasûlullah bu dördüncüyü: “Baban!” diye cevapladý. (Buhârî, Edeb 2; Müslim, Birr 1).
“Allah’a yemin ederim ki, eðer annene yumuþak ve güzel söz söylersen, ona yemek yedirirsen, büyük günahlardan sakýndýkça, muhakkak cennete girersin.” (Buhârî, Edebu’l-Müfred Terc. 1/12)
“Kim kýz çocuklarla sýnanýr (kime kýz çocuðu verilir) de onlara güzel bakarsa onlar, onun için ateþe karþý koruyucu perde olurlar.” (Feyzu’l-Kadîr, II/97)
“Kim iki kýza bakýp ergenlik çaðýna kadar, onlarý yetiþtirirse, Kýyâmet gününde o, benimle þöyle olur.” (Peygamber, böyle deyip parmaklarýný birbirine geçirmiþtir.) (Feyzu’l-Kadîr, III/496)
“Kimin üç kýzý, yahut üç kýzkardeþi veya iki kýzý, ya da iki kýzkardeþi olur da onlara güzel bakar, onlar hakkýnda Allah’tan korkar (onlara haksýzlýk etmez)se, onun için cennet vardýr.” (Tirmizî, Tefsîr Sûre 9)
“Sakýn bir erkek, yanýnda mahremi olmadýkça yabancý bir kadýnla yalnýz kalmasýn!” (Buhârî, Nikâh 111; Cezâu’s-Sayd 26, Cihâd 140, 181; Müslim, Hacc 424, hadis no: 1341)
Cerîr (r.a.) anlatýyor: “Rasûlullah (s.a.s.)’a ânî bakýþtan sordum. Bana: “Bakýþýný hemen çevir!” buyurdu.” (Müslim, Âdâb 45, hadis no: 2159; Ebû Dâvud, Nikâh 44; Tirmizî, Edeb 29)
Büreyde (r.a.) anlatýyor: “Rasûlullah (s.a.s.) Ali (r.a.)’ye buyurdular ki: “Ey Ali, bakýþýna bakýþ ekleme. Zira ilk bakýþ sanadýr, ama ikinci bakýþ aleyhinedir.” (Tirmizî, Edeb 28; Ebû Dâvud nikâh 44)
Hz. Âiþe (r.a.) anlatýyor: “Ebû Süfyan’ýn karýsý Hind, (bir gün gelerek) “Ey Allah’ýn Rasûlü dedi. Ebû Süfyan cimri bir adamdýr. Bana ve çocuðuma yetecek miktarda (nafaka) vermiyor. Durumu idare için, onun bilmez tarafýndan, almam gerekiyor. (Ne yapayým?)” Rasûlullah (s.a.s.): “Örfe göre sana ve çocuðuna kifâyet edecek miktarda al!” buyurdular.” (Buhârî, Büyû’ 95, Mezâlim 1, Nafakat 5, 9, 14, Eymân 3, Ahkâm 14, 180; Müslim, Akdiye 7, hadis no: 1714; Ebû Dâvud, Büyû’ 81, hadis no: 3532; Nesâî, Kudât 30)
Ebû Saîd (r.a.) anlatýyor: “Kadýnlar Rasûlullah (s.a.s.)’a dediler ki: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Sizden (istifâde husûsunda) erkekler bize gâlip çýktý (yeterince sizi dinleyemiyoruz). Bize müstakil bir gün ayýrsanýz!” Rasûlullah (s.a.s.) bunun üzerine onlara bir gün verdi. O günde onlara vaaz u nasihat etti, bazý emirlerde bulundu. Onlara söyledikleri arasýnda þu da vardý: “Sizden kim, kendinden önce üç çocuðunu gönderirse, onlar mutlaka kendisine ateþe karþý bir perde olur!” Bir kadýn sormuþtu: “Ey Allah’ýn Rasûlü! Ya iki çocuðu ölmüþse?” “Ýki de olsa!” buyurdu.” (Buhârî, Ýlim 36, Cenâiz 6, Ý’tisâm 9; Müslim, Birr 152, hadis no: 2633)
Hakîm Ýbn Mu'âviye babasýndan naklediyor: "Ey Allah'ýn Resûlü! dedim, bizden her biri üzerinde, zevcesinin hakký nedir?" Þöyle buyurdu: "Kendin yiyince ona da yedirmen, giydiðin zaman ona da giydirmen, yüzüne vurmaman, takbîh etmemen, evin içi hâriç onu terketmemen." (Ebû Dâvud, Nikâh 42, h. no: 2142, 2143, 2144)