Okuması Gerekenler (9)

Rasûlullah’ın eğitiminden geçmiş bir sahâbî olarak onun sünnetine çok önem verir, bir yanlışlık gördüğünde doğrusunu anlatır, hemen sünnetin uygulamasına çalışırdı.
03/09/2012


Ebû Eyyûb el-Ensâri



Ebû Eyyûb’un fazîlet ve kemâl itibariyle yüksek bir makamı vardı. Rasûlullah’ın eğitiminden geçmiş bir sahâbî olarak onun sünnetine çok önem verir, bir yanlışlık gördüğünde doğrusunu anlatır, hemen sünnetin uygulamasına çalışırdı. İslâm ordusu İstanbul’u kuşattığında hastalanan Ebû Eyyûb, o hâliyle bile Allah Rasûlünden şu hadisi nakletmiştir: “Kostantiniyye surunun dibine sâlih bir kişi gömülecektir.” Umarim ki o kişi ben olayım (Ibn Abd Rabbîh, el-Ikdü’l Ferîd, II, 213). Ordu komutanı Yezid Ebû Eyyûb’un tabutunu askerlerin ortasına almış, askerler de çarpışmalarda bu tabutu koruyarak ilerlemişlerdir. İstanbul surlarını korumakta olan Bizans kumandanı bu garib durumu görünce, “Bu nedir?” diye sormuş, Yezid de, “Bu bizim peygamberimizin sahâbisidir. Bize senin ülkende içerilere doğru götürülüp gömülmesini vasiyyet etti. Biz de onun bu İsteğini yerine getireceğiz. ” Bizans kumandanı: “Sen ne akılsız adamsın. Sen dönüp gidince biz onu köpeklere yem ederiz.” Yezid: “Eğer onun kabrini açtığınızı veya cesedine birşey yaptığınızı duyacak olursam ben de bütün Suriye’de öldürmedik hiristiyan, yıkmadık kilise bırakırsam bu ölüye ikramıma sebep olan zat-i Peygamber’i (s.a.s.) inkâr etmiş olayım.” Bunun üzerine kumandan söyle demiştir: ” Ben onun kabrini elimden geldiğince koruyacağımâ Mesih hakki için söz veriyorum.” Surların dışında defnedilen Ebû Eyyûb’un kabrinin üzerinde sonradan bir kubbe yapılmış ve bu mübarek adamın kabri Müslümanların ve hiristiyanların saygı gösterdikleri bir yer olarak korunmuştur. Ebû Eyyûb el-Ensari hazretleri, Hayber savaşından dönülürken Rasûlullah’in çadırının çevresinde kendiliğinden bütün gece nöbet tutmuş, Rasûlullah onun için, “Allah’ım, beni koruyarak gecelediği gibi, sen de Ebû Eyyûb’u koru” diye dua etmiştir (Ibn 0shâk, İbn Hişâm, es-Sire, III 354-355).



İstanbul muhasarası sırasında şehid olan Ebû Eyyûb el-Ensâri bugün İstanbul’un Eyüp ilçesindeki Eyüb Sultan Camii avlusunda bulunan türbesinde yatmaktadir.



 



Samimi Dua



Yaklaşık elli yıl önce yaşanan hadise, Sinop İli`nin bir köyünde vuku buluyor. Köyde ikamet eden biri kendisine ait kamyonla hac dönemi Suudi Arabistan`a bir nakliye işi için yük alıp yola çıkacaktır. Tabii köy halkı içinde bu fırsatı değerlendirmeyi düşünen hacı adayları vardır.



Gelirler kamyon sahibine ve kendilerini de götürmesini isterler. Grup onaltı kişidir ve grubun başınıda, köy camii müezzini Hafız Nusret çekmektedir. Tabii şoför, böyle bir şeyin mümkün olmadığını söyleyerek grubu geri çevirir. Hafız Nusret şöyle der."Allah rızası için bizi geri çevirme, vallahi ben bu kamyona teker olmaya razıyım ,yeterki beni alemlere rahmet olanın pak ravzasına götür."



Grubun ısrarları netice verir ve yükün altına kapalı, gizli bir bölme yapılır. Penceresiz, ışıksız, havasız bu ortama ve uzun günler sürecek bu yola razı olan grup, gizli bölmeye girerek kamyonda yerini alır.Uzun günler süren gerçekten zorlu bu yolculuk, Suudi Arabistan sınırına ulaşır.Tabii Suud polisinin kamyon üzerinde yaptığı incelemede gizli bölme tesbit edilir ve kaçak yolcular indirilir.



Tepkiler çok farklıdır.Şikayetler ,serzenişler,yakınmalar."vay başımıza gelene" "çıkmaz olaydım bu yola " "şu çektiğimize bak" "yandık,şimdi ne olacak" diyenler vardır.Diğer tarafta,bir kenarda duaya duran müezzin Hafız Nusret,kudret kapısını çalmaktadır.Rabbinden kendisini elçisine vasıl etmesini tazarru ve niyaz etmektedir.Kulağına ulaşan şiddetli şikayetlere karşı tepkisi yine aynı olur. "Siz ne diyorsunuz! Vallahi ben, bu kamyona teker olmaya razıyım yeterki Ravza`ya varayım der."



Kalbim derinlerinden iç samimiyetin diliyle yapılan dua hedefi bulur.Polis,onbeş kişiyi bir nezarete, Hafız Nusret`i de ayrı bir nezarete koyar.Haklarında gerekli iade işlemleri yapılırken, yalnız başına nezarette bekleyen Hafız Nusret,açık unutulan nezaret penceresinden dışarıya çıkmayı ve kaçmayı başarır,menzile varır.Kalan onbeş kişi gerisin geri gönderilir.



 



En Sağlıklı 33 Yiyecek



Ananas:Ameliyat sonrası iyileşme sürecini hızlandırır. Eklemleri sağlıklı tutar. Astımı önler.



Yaban Mersini:Bol antioksidan içerir. beyinde yaşlanmanın etkilerini geciktirir. Boşaltım sisteminde enfeksiyonları önler.



Ispanak: Zekâyı güçlü tutar. Karaciğer, yumurtalık, kolon ve prostat kanserlerinden korur. Besin değeri bakımından en zengin gıdadır.



Kırmızı Biber: Güneş yanıklarına karşı etkilidir. kalp sağlığı için etkilidir.



Domates:Vücutta iltihaplanmayı önler. yemek borusu,mide,bağırsak,akciğer ve pankreas kanserleriyle savaşır.Kalp hastalığı riskini düşürür.



Elma:Bağışıklık sistemini güçlendirir. Alzheimer hastalığı riskini azaltır.



Enginar:Damar tıkanıklığını önler. Zararlı kolesterolü düşürür.



 Roka: Doğumdan gelen kusur riskini azaltır. Kemik kırılması tehlikesinin önüne geçer. Gözün sağlıklı kalmasını sağlar.



Brokoli:Diyabetin vücuda verdiği hasarı azaltır. Prostat, mesane, kolon, pankreas, meme ve mide kanseriyle savaşır. Yaralanma durumunda beyni korur.



Kuşkonmaz:Midedeki yararlı bakterileri besler. Kalp sağlığı için yararlıdır.



Avakodu:Karaciğeri tahribata karşı korur. Ağız kanseri riskini düşürür;



Böğürtlen:Kemik yapısını güçlendirir. İştahı bastırmaya yardımcıdır. Vücutta yağ yakımını hızlandırır.



Bal kabağı:Gece görüşünü güçlendirir. Kırışıklıklara karşı savaşır, Kalbi korur.



Kavun:Bağışıklığı geliştirir. Cildi güneş yanıklarına karşı korur. Vücutta iltihaplanmanın önüne geçer.



Karnabahar:Toksinlerden arındırır. Meme kanseri hücrelerinin yayılmasını önler. Prostat kanserine karşı savaşır.



Kızılcık:Prostat ağrılarını dindirir. Akciğer, kolon, kan kanseri hücreleriyle savaşır. Boşaltım sisteminde enfeksiyon riskini düşürür.



Kiraz: Eklem iltihabı ve gut ağrılarını dindirir. “Kötü” Kolesterolü düşürür. Vücutta iltihaplanmaya karşı koyar.



Yeşil lahana:Damar tıkanıklığını önler.  Prostat, kolon meme ve yumurtalık kanseri tehlikesini azaltır. Vücudun toksinlerden arındırma mekanizmasını harekete geçirir.



Kıvırcık lahana:Kanseri besleyen östrojen hormonu seviyesini dengede tutar. Gözleri güneş ışınlarından ve kataraktan korur. Kemikleri güçlendirir.



Kivi:Kırışıklıklarla savaşır. Damar tıkanıklığı riskini düşürür. Kabızlığı önlemeye yardımcı olur.



Portakal:Zararlı kolesterol  seviyesini dengede tutar. Ağız, boğaz, meme, mide ve kan kanseri risklerini düşürür. İştahı bastırır.



Çilek:Alzheimer riskini azaltır. Kolesterolü dengeler, Kolon, prostat ve ağız kanserlerinin ilerlemesini önler.



Mango:Bağışıklık sistemini destekler. Zararlı Kolesterolü düşürür. Damar hastalığında risk faktörü olan “homosistein” maddesini dengede tutar.



Mantar:Toksinlerden arındırır. Kolon ve prostat kanserlerine yakalanma riskini düşürür. Tansiyonu dengede tutar.



Papaya:Sindirimi kolaylaştırır. Akciğer kanseri tehlikesini büyük oranda azaltır. Yağların yakılmasını da hızlandırır.



Havuç:Antioksidanlarrı hücrelerin DNA yapısını korur, katarakla savaşır. Birçok kansere karşı koruma sağlar.



Erik:Kabızlığa karşı etkilidir. Antioksidanlar DNA yapısını korur. Menepoz sonrasında kemikleri güçlü tutar.



Nar:Güneşin zararlı ışıklarından korur. Kolesterol seviyesini dengeler. Prostat kanserine karşı savaşır.



Kabak: Eklem iltihabına karşı korur. Akciğer ve prostat kanserlerini engeller.vücutta iltihaplanmanın önüne geçer.



Ahududu:Ağız, meme, kolon ve prostat kanserlerinin ilerlemesini önler. DNA yapısını korur. Kolesterol seviyesini dengeler.



Taze patetes:Felç tehlikesini azaltır. Genel olarak kanser riskini düşürür. Körlüğe karşı korur.



Karpuz:Erkeklerde kısırlığı önler. Prostat, yumurtalık, rahim ağzı, ağız ve gırtlak kanseriyle savaşır. Cildi güneşin zararlı ışınlarından korur.



Muz:Vücutta yağın yakılmasını hızlandırır. Rektum, böbrek ve kan kanserlerinden korur. Astımı yatıştırır. 



Hendesedeki Mana



Koca mîmârın iki büyük eseri olan Süleymaniye ve Selimiye câmîlerinin nisbetleri incelendiğinde onlar için kullanılan asıl harcın temelindeki şu ulvî mânâyı görmemek mümkün değildir:



Süleymaniye’de zeminden kubbe üzengi seviyesi 45, kubbe alemi ise 66 arşın yüksekliktedir. Selimiye’de kubbeyi taşıyan sekiz ayağın merkezlerinden geçen dâirenin çapı 45 arşındır. Kubbe kenarı zeminden 45, minâre alemi ise buradan itibaren 66 arşın yüksekliktedir. Ebced hesabı ile 45 “Âdem” kelimesine, 66 da “Allâh” lafzına tekâbül etmektedir. Her iki câmîde de kubbeye yakın minârelerde olmak üzere görünen silüetlerin mesâfeleri de 92 arşındır ki, “Muhammed” ismini ifâde etmektedir.



İşte ecdadın yaptığı eserlerdeki maneviyat ve huzurun membaı!