İslamın İnfak Anlayışı
Onlar gayba inanır, nazmazı dosdoğru kılar, ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler (Bakara /3)
Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin (Bakara /254)
...Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sende ihsanda bulun... (Kasas /77)
Her neyi infak ederseniz, O (cc) yerine bir başkasını verir. O (cc), rızık verenlerin en hayırlasıdır (Sebe /39)
10/11/2008 - 22:11

     İnfak; Rahman’ın bize verdiklerinden, kendisine vermediklerine bizim vermemizdir. Bundaki hikmet, bizim mala olan sevgimizin kırılması, dünyaya olan bağlılığımızın azalması, Ahirete ilgimizin ve sevgimizin artması ve Rahman bizi denemesidir. Çünkü insan infat ettikçe Şeytandan uzaklaşır, Allah (cc)a yaklaşır. Birde bizim kazancımız içinde başkasına ait olan miktarın hak sahibine verilip verilmediğini Rahman’ın görmesidir. Çünkü kazandığımız malların ve gelirlerin tamamı bize ait değildir. Biz her nekadar bunun aksini düşünüyorsak ta gerçek hiçte böyle değildir. Yüce Rahman kitabında bakın ne diyor:      

       “Ve onların (müslümanların) mallarında belirli bir hak vardır.

        İsteyenleyip-dilenenler ve yoksul olanlar için”(Mearic/24-25)

      “Onların mallarında isteyip dilenenler ve yoksul olanlar için

        belirli bir hak vardır”(Zariyat/19)

      Bu ayetler bize çok açıkça gösteriyor ki, Allah (cc) yoksulun ve isteyip dilenenin rızkını, bizim rızkımız içersine koymuş. Biz onu oradan çekip alır ve ihtiyaç sahibi kişiye verebilirsek, imtahanın sırrına vakıf olmuş oluruz. Ancak kazancımızın tamamının bize ait olduğunu zannederek, emanet olarak bizim rızkımız içersine bırakılmış belli bir miktarı ayırmazsak, kul hakkı yemiş oluruz. Her ne kadar belki bu zamana kadar böyle inanmamış olsakta, Kuran’da ki mevcut durum budur.

    İnfakın diğer bir yönü ise; Allah yolunda (fisebillilah) harcamaktır. Yani sadece ihtiyaç sahibi kişilere vermek değil, hayır çalışması yapan kurum ve kuruluşlarada mali ve bedeni destek içersinde olmaktır. Yapılması gereken birçok hayırlar vardır ve bunlar imkan sahibi kimselerin imkanlarıyla olmaktadır. Yapılan her hayır, yapan kişiye ecir (mükafat) kazandırır. Hayırlar birer ahiret yatırımlarıdır. İnsan dünyadayken yaptığı infakların karşılığını hemen göremediği için bir süre sonra infakta yorulma ve usanma başlar. Halbuki Rahman insanların yaptığı her türlü iyliği bilir ve kayıt altına alır. Kaldı ki kişinin yaptığı her infak, mutlaka hayırlısı ve fazlası ile iade edilir. Ancak insan çoğu kez bunu fark edemez ve kendinden geleni kendisinden zanneder.

     Kitabullah bu konuda şöyle söyler:

      “Öyleyse güç yetirebildiğiniz kadar Allah’tan korkup sakının, dinleyin ve itaat edin. Kendi nefsinize hayır olmak üzere infakta bulunun. Kim nefsini bencil tutkularından korunursa işte onlar felah bulanlardır. Eğer Allah’a güzel bir borç verecek (infak edecek) olursanız, onu sizin için kat kat arttırır ve sizi bağışlar. Allah Şekur’dur, Halim’dir”(Teğabun/16-17)

     “Her neyi infak ederseniz, O (cc) yerine bir başkasını verir. O (cc), rızık verenlerin en hayırlasıdır” (Sebe /39)

     Anlıyoruz ki bizim endişelerimiz, haklı değildir, yersizdir. Rahman’a verdiğimiz hiçbirşey zayi olmaz. Aslında imanın iç göstergesi Allah’a güvermektir. Allah’a güvernemeyenin imanı kemale ermez.

    İnfakın diğer bir yönü ise; Verdiklerimizi, sevdiklerimizden ve değerli gördüklerimizden vermektir. Gözümüzü yumup almayacağımız şeyleri vermek, doğru ve ahlaki değildir. Maldan vermek insana (nefsine) zor gelir. Vermeye kendisini ikna ettiğinde de bu sefer en iyi olmayanı vermek, sözüm ona ince bir iç kar elde etmek ister. Halbuki gerçekte kişi sadece kendisine verir.

      “Sevdiğiniz şeylerden infak etmedikçe asla iyiliğe eremezsiniz.

        Her neyi infak ederseniz, şüphesiz Allah onu bilir”(Al-imran/92)

İnfakı ençok yaralayan ve yavaşlatan hal ise cimrilik psikolojisidir. Cimrilik önemli bir marazdır. Cimri insan sakladıklarının ve vermediklerinin kendisine kar kalacağını zanneder. Gerçekte cimrilik, kişinin geleceğini kendisinde sakınma halidir.

 

     [email protected]