Ana Sayfa   |   Görüntülü Dersler  |  Sesli Dersler   |  Kur'an Araþtýrmalarý   |  Ýlmi YAZILAR   |  Aile Eðitim Yazýlarý   |  Çocuk Eðitimi Yazýlarý   |  Yazarlar  |  Ýletiþim

Kur`an-i Kerim ve Mealleri

Namaz Sureleri Tefsiri

Cuma (Tefsir) Dersleri

Hadis Dersleri

Cami Dersleri

Hz. Peygamberin Hayatý (s.a.v)

Ýnsaný Tanýmak (Radyo)

Tv Programlarý

Seminer ve Konferans

Kýsa Dersler

Özel Konular

Fýkhi Konular

Aile Eðitim Seminerleri

Foto Galeri

Üyelik Giriþi

Kull. Adı

:

Şifre

:
   

Ücretsiz Üyelik
Şifremi Unuttum

Güncel Videolar

Eðitimcilere ÖZEL
Gazze Duasý
Gençlerle Ýletiþim (Günýþýðý- Reþitpaþa​)
Uyumlu Evlilik Yöntemi (Bulgurlu)

Namaz Vakitleri

Sayaç

Sayac
Tekil (Bugün) 3447
Toplam 15252679
En Fazla 20355
Ortalama 2608
Üye Sayýsý 1175
Bugün Üye Olan 0
Online Ziyaretci
 
 

ÝLAHÎ RÝSALET ELÇÝLERÝNÝN MÝSYONU: ÝNSANLIÐI ÇATIÞTIRMAK DEÐÝL BARIÞTIRMAKTIR

Ýslam, barýþ anlamýna gelen “silm” kökünden türemiþtir. Bu noktada Müslüman, baþta Rabbiyle olmak üzere, kendi þahsýyla, ailesiyle, milletiyle, ümmetiyle, tüm insanlýkla ve içinde yaþadýðý bütün evrenle barýþ ve mutluluk içinde olan; bunu hedefleyen ve misyon edinen kimsedir: “Ey inananlar! Allah'tan, sakýnýlmasý gerektiði gibi sakýnýn, sizler ancak Müslüman olarak can verin.” (Âl-i Ýmran, 3/102.)
18/04/2017
Kur’an-ý Kerim’de bildirildiðine göre Allah Teala tarafýndan seçilerek insanlýða gönderilen bütün risalet elçileri Müslüman’dýr: “Ýbrahim, ne Yahudi ne de Hristiyan idi; fakat o, Allah'ý bir tanýyan dosdoðru bir Müslüman idi; müþriklerden de deðildi.” (Âl-i Ýmran, 3/67.)
 
Buna göre bütün ilahî risalet elçilerinin gönderiliþ gayesi, öncelikle insanlar arasýnda Ýslam’ýn; yani barýþ ve mutluluðun hâkim olmasýný engelleyen unsurlarý ortadan kaldýrmak, ardýndan da onlarýn yerine Ýslam’ýn teminatý olan temel inanç, ibadet ve ahlak esaslarýný bildirmek suretiyle insanlýðýn vahdetini; yani birlik, beraberlik ve kardeþliðini saðlamaktýr: “Müjdeleyici ve sakýndýrýcý olmak üzere peygamberler gönderdik ki insanlarýn onlarden sonra Allah’a karþý bir bahaneleri olmasýn! Allah izzet ve hikmet sahibidir.” (Nisa, 4/165.)
 
Bu baðlamda insanlýðýn atasý Hz. Âdem (a.s.), öncelikle bizlere ilk olarak insanýn hata ve günaha açýk bir varlýk olduðunu, dolayýsýyla Ýslam’ýn; yani barýþ ve mutluluðun önündeki en büyük engelin insanlarýn elinde meydana gelen hata ve günahlar olduðunu öðretmiþtir: “Âdem, Rabbinden emirler aldý; onlarý yerine getirdi. Rabbi de bunun üzerine tövbesini kabul etti. Þüphesiz o tövbeleri daima kabul edendir, merhametli olandýr.” (Bakara, 2/37.)
 
Yeryüzünde barýþ, ilk önce haset nedeniyle bozulmuþtur. Zira Hz. Âdem’in büyük oðlu Kabil, kardeþi Habil’i sýrf onu kýskandýðý için suçsuz yere öldürmüþtür. Kur’an’da bu husus kýsaca þöyle hikâye edilir: “Onlara, Âdem'in iki oðlunun haberini gerçek olarak anlat: Hani birer kurban takdim etmiþlerdi de birisinden kabul edilmiþ, diðerinden ise kabul edilmemiþti. (Kurbaný kabul edilmeyen kardeþ, kýskançlýk yüzünden), «Andolsun seni öldüreceðim» dedi. Diðeri de «Allah ancak takva sahiplerinden kabul eder» dedi.” (Maide, 5/27.)
 
Yeryüzünde barýþý bozan önemli bir husus, insanlarýn sahip olduklarý güç ve servete güvenerek taþkýnlýk yapmalarýdýr. Nitekim Hz. Hud (a.s.), yeryüzünde inþa ettikleri yüksek binalarla haksýz yere büyüklük taslayarak; “Bizden daha kuvvetli kim var?” diye insanlýða meydan okuyan Ad kavmine gönderilmiþ, onlarý Allah’a kulluktan ve adaletten ayrýlmamaya davet etmiþtir: “O muazzam yapýlarý dünyada ebedî kalmak gayesiyle mi inþa ediyorsunuz? Baþkalarýnýn hukukuna karþý hiç sýnýr tanýmadan hep böyle zorbalýk mý yapacaksýnýz?” (Þuara, 26/129-130.)
 
Barýþýn önündeki bir diðer engel, insanlýðý kendi icat edip uydurduklarý putlara ve yýldýzlara taptýrmak suretiyle Hak yoldan çýkararak madden ve manen sömürmektir. Ýþte Hz. Ýbrahim (a.s.), böyle bir millete gönderilmiþ, onlarý boþ yere anlamsýz þeylere deðil, bilakis yegâne Yaratýcý olan Allah’a kulluða davet etmiþtir: “Ýbrahim gelince, ona: «Ey Ýbrahim, bunu tanrýlarýmýza sen mi yaptýn?» dediler. Ýbrahim: «Belki onu þu büyükleri yapmýþtýr, konuþabiliyorlarsa onlara sorun» dedi.” (Enbiya, 21/62-63.)
 
Yeryüzünü fesada boðan bir diðer husus, insanlar arasýnda þehevi yönden görülen sapkýnlýklardýr. Nitekim Hz. Lut (a.s.), cinsel sapkýnlýða düþen kendi kavmine elçi olarak gönderilmiþ, onlarý iffet, namus ve hayâ gibi insaný insan yapan temel ahlaki deðerlere dönmeye davet etmiþtir: “Lut’u da gönderdik, milletine «Dünyalarda hiç kimsenin sizden önce yapmadýðý bir hayâsýzlýðý mý yapýyorsunuz? Siz kadýnlarý býrakýp erkeklere yaklaþýyorsunuz, doðrusu çok aþýrý giden bir milletsiniz» dedi.” (A’raf, 7/80-81.)
 
Yeryüzündeki barýþýn bir diðer düþmaný, ticarete hile karýþtýrmak suretiyle kul hakký yemektir. Hz. Þuayp (a.s.), yaptýklarý alýþveriþe her türlü hileyi karýþtýrarak kul hakkýna giren bir kavme gönderilerek onlara alýn terine dayalý emeðin deðer ve önemini hatýrlatmaya çalýþmýþtýr: “Ey milletim! Ölçüyü ve tartýyý tamamý tamamýna yapýn; insanlara eþyalarýný eksik vermeyin; yeryüzünde bozgunculuk yaparak karýþýklýk çýkarmayýn. Ýnanýyorsanýz, Allah'ýn geri býraktýðý helal kar sizin için daha hayýrlýdýr. Ben size bekçi deðilim.” (Hud, 11/85-86.)
 
Yeryüzündeki barýþýn en büyük düþmaný, insanlýk suçu olan ýrkçýlýktýr. Nitekim Hz. Musa (a.s.) kardeþi Hz. Harun (a.s.) ile birlikte, ýrkçý bir yaklaþýmla Ýsrailoðullarýný ezip sömüren ve onlara soykýrým uygulayan zalim Firavun ve avanesine karþý gönderilmiþ, milletini onun zulmünden kurtararak özgürlüðüne kavuþturmuþtur: “Size iþkence eden, kadýnlarýnýzý sað býrakýp oðullarýnýzý boðazlayan Firavun ailesinden sizi kurtarmýþtýk; bu Rabbinizin büyük bir imtihaný idi. Denizi yarýp sizi kurtarmýþ ve gözlerinizin önünde Firavun ailesini batýrmýþtýk.” (Bakara, 2/49-50.)
 
Ýnsanlar arasýndaki barýþýn baþ düþmaný ise, cehalettir. Hz. Peygamber (s.a.s.), her türlü kötülüðün kol gezdiði Arap Cahiliyesine gönderilmiþtir. O, Mekke ve Medine’de baþlattýðý ilahî mücadeleyle bölgesini her türlü þirk unsurundan temizleyerek Ýslam barýþýný tesis etmiþ ve bunu Arap’ý, Acem’i, Türk’ü, Kürt’ü, Laz’ý, Çerkez’iyle dalga dalga dünyanýn dört bir yanýna yaymýþtýr: “Ey Peygamber! Biz seni (insanlýða) bir þahit, bir müjdeleyici ve bir uyarýcý olarak; Allah’ýn izniyle, bir davetçi ve nur saçan bir kandil olarak gönderdik.” (Ahzab, 33/45-46.)
 
Bütün bu hususlarý göz önünde bulundurduðumuzda, Allah Teala tarafýndan pek çok peygamber aracýlýðýyla insanlýða gönderilen ilahî risalet misyonu hakkýnda þu önemli tespiti yapmamýz gerekir: Þayet bir söz, eylem veya tutum kýsa, orta ve uzun vadede insanlar arasýndaki mevcut sorunlarý ortadan kaldýrarak onlarý barýþtýrýyorsa Ýslam’a o ölçüde uygun, tam tersine insanlar arasýndaki barýþ ve huzuru tehdit edip ortadan kaldýrýyorsa Ýslam’a o ölçüde aykýrýdýr.
 
Bu noktada en büyük yanlýþ, ilahî risalet elçilerinin adýný kullanarak insanlar arasýndaki barýþ ve huzuru bozup ortadan kaldýran dinî çekiþmeler ve kavgalar çýkarmaktýr. Çünkü bütün peygamberlerin temsilcisi olduklarý ilahî risaletin ortak adý, barýþ ve kardeþliði ifade eden Ýslam’dýr. Ve Ýslam’a göre Allah katýnda en büyük günah, O'nun yarattýðý bir cana haksýz yere kastetmektir: “Kim bir kimseyi bir kimseye veya yeryüzünde bozgunculuða karþýlýk olmadan öldürürse, bütün insanlarý öldürmüþ gibi olur. Kim de onu diriltirse (ölümden kurtarýrsa) bütün insanlarý diriltmiþ gibi olur.” (Maide, 5/32.)
 
Þuurlu bir Müslüman, Ýslam adýna hiç kimseye baðýrýp çaðýrma, aldatýp kandýrma veya hakaret edip saldýrma hakký olmadýðýný bilmelidir. Çünkü ne iman ettiðimiz peygamberler, ne de ümmeti olduðumuz Hz. Muhammed (s.a.s.), hayatlarý boyunca böyle bir tutum içinde olmuþtur. Aksi takdirde üzerimizde taþýdýðýmýzý iddia ettiðimiz Müslüman kimliðimizle çeliþmiþ oluruz.
 
Ýnancýmýz odur ki Allah Teala, tarih boyunca din adýna deðiþik ümmetler arasýnda haksýz yere savaþ çýkaran ve yüzlerce masum insanýn kanýna giren kimseleri asla affetmeyecektir. Ve yine Rabbimiz, Ýslam adýna Muhammed ümmeti arasýnda fitne veya çatýþma çýkararak Müslüman kaný ve gözyaþý akmasýna sebep olan günahkâr zalimleri ebedi Cehennem yurdunda aðýrlayacaktýr: “Kim bir mümini kasten öldürürse cezasý, içinde temelli kalacaðý cehennemdir. Allah ona gazap etmiþ, lanetlemiþ ve büyük azap hazýrlamýþtýr.” (Nisa, 4/93.)
 
Yazan  Prof. Dr. Muammer ERBAÞ / Diyanet Aylýk Dergi Nisan 2017
 

Bu yazý 2156 defa okunmuþtur...

Yorum Ekle

Yazdýr

YORUM LÝSTESÝ

KATEGORÝDEKÝ DÝÐER HABERLER

n

06/10/2020 - 01:41 DÝNÎ HAYATIN ÜÇ BOYUTU: DAVRANIÞ, DUYGU VE BÝLGÝ 

n

23/04/2020 - 04:57 DOÐRUNUN YARDIMCISI ALLAH’TIR / Dr. Abdülkadir ERKUT 

n

23/04/2020 - 03:55 RAMAZANDA TAKVA EÐÝTÝMÝ / Dr. Ekrem KELEÞ 

n

30/03/2020 - 10:58 DÜNYA, ÝMTÝHAN DÜNYASIDIR / Nurcan SOLAK 

n

03/02/2020 - 10:48 PEYGAMBER EFENDÝMÝZE SALAT Ü SELAMIN MANASI  / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

14/10/2019 - 11:50 ÝNSANLIÐA ÖRNEK VE ÖNDER TOPLUM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

16/09/2019 - 10:34 BARIÞ DÝNÝ ÝSLAM / Dr. Abdülkadir ERKUT

n

17/12/2018 - 01:23 ALLAH DOSTLARI KÝMLERDÝR?

n

19/11/2018 - 10:32 Kur'an'ýn ýþýðýnda insanlýða model gençler

n

17/10/2018 - 03:33 Kur'an ile Dirilmek

n

10/04/2018 - 01:33 DÜNYA HAYATINDA  ALLAH’IN TARAFINDA OLMAK

n

30/03/2018 - 12:04 DÜNYA VE AHÝRET MUTLULUÐUNUN YOLU: AMEL-Ý SALÝH

n

30/03/2018 - 11:39 RABBÝMÝZÝN BÝZLERE KUTSAL EMANETLERÝ: TOPRAK, SU, HAVA

n

30/03/2018 - 11:31 KUR’AN’DA MUSÝBET KAVRAMI  ÜZERÝNE PSÝKO-SOSYOLOJÝK  DEÐERLENDÝRMELER

n

29/03/2018 - 01:10 ÝSLAM MEDENÝYETÝNÝN BAÞKENTLERÝ: MEKKE, MEDÝNE, KUDÜS

n

03/01/2018 - 11:26 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA; GELÝN KUTSAL KÝTABIMIZI DOÐRU OKUYALIM

n

10/11/2017 - 01:44 TAKLÝDÝ ÝMANDAN TAHKÝKÝ ÝMANA: GELÝN RABBÝMÝZÝ DOÐRU TANIYALIM

n

02/10/2017 - 04:12 YARATILIÞ GAYEMÝZ: ÝBADET/ALLAH’A KULLUK

n

02/10/2017 - 03:43 ÝBADETLERÝN  BÝRLÝÐÝMÝZE KATKISI

n

03/07/2017 - 04:09 AHD ve MÝSAK SORUMLULUKTUR

n

13/06/2017 - 12:10 MANEVÝ BAKIM AYI: RAMAZAN

n

18/04/2017 - 09:24 ÝLAHÎ RÝSALET ELÇÝLERÝNÝN MÝSYONU: ÝNSANLIÐI ÇATIÞTIRMAK DEÐÝL BARIÞTIRMAKTIR

n

28/03/2017 - 03:11 TEFEKKÜR

n

20/03/2017 - 01:07 ÝSLAM’IN HEDEFÝNDE ÝNSAN VARDIR

n

17/02/2017 - 11:41 KUR’AN-I KERÝM’DE MÜNAFIKLARIN ÖZELLÝKLERÝ

n

29/12/2016 - 10:57 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

19/12/2016 - 03:08 Kur’an’la Ýliþkilerimizde Týkanýklýk Var

n

07/11/2016 - 12:31   KUR’AN’DA VELÂYET KAVRAMI

n

18/10/2016 - 04:51 YÜREKLER ve YÖNELÝÞLER

n

21/09/2016 - 03:28 ÝSLAM'IN ÝSTEDÝÐÝ DÜZEYE ULAÞMAK

n

14/06/2016 - 11:19 Mescitler Arasýnda Mescid-i Aksa’ya Dair

n

10/06/2016 - 10:09 GÜNLÜK HAYATIMIZDA KUR’AN

n

07/06/2016 - 02:46 Ýnsan Dünyaya Emanet

n

02/05/2016 - 12:32 KUR’AN AÇISINDAN MESCÝD GERÇEÐÝ

n

18/01/2016 - 02:22 EÐER BÝLMÝYORSANIZ

n

01/12/2015 - 03:35 KUR’AN’A GÖRE SAHABE GERÇEÐÝ

n

20/11/2015 - 01:28 TAKVA

n

09/10/2015 - 02:44 Zaman, Ýnsan ve ziyan

n

07/09/2015 - 03:47 KUR’AN EÐÝTÝMÝ

n

08/08/2015 - 10:46 KOMÞULUKTA KUR’ANÝ ÖLÇÜ

n

06/07/2015 - 12:38 AZIKLARIN EN HAYIRLISI  VE EN SONSUZ OLANI

n

11/05/2015 - 02:51 HEPÝNÝZ ÂDEM’DENSÝNÝZ Âdem ise Topraktan

n

27/04/2015 - 12:27 Kur’an’ý, Tabiatý ve Tarihi Anlamak

n

23/12/2014 - 03:22 Þükür-Þâkir

n

27/10/2014 - 03:11 KURÂN KARÞISINDAKÝ DURUÞUMUZ

n

24/10/2014 - 03:42 KURÂNIN METÝNLEÞME TARÝHÝ

n

04/07/2014 - 04:28 Haram Lokma ve Toplumsal Kaos

n

30/06/2014 - 06:05 Oruç Kalkandýr

n

05/05/2014 - 01:01 21. YÜZYILDA KUR’AN’I HAYATA TAÞIMAK

n

09/04/2014 - 03:17 Küfür-Kâfir

n

09/04/2014 - 12:49 HALKIN KUR’AN ANLAYIÞI

n

21/03/2014 - 05:05 Sorumluyu Baþka Yerde Aramak

n

21/03/2014 - 03:35 Samimiyet: Hakikati, Fazileti ve Afetleri

n

10/02/2014 - 02:22 Her Dem Ýmtihan

n

04/10/2013 - 05:10 Kur’an’da Öfke Kontrolü

n

22/07/2013 - 03:37 Kimlik inþasýnda Kur’an öðretimi ve öðreniminin önemi

n

19/06/2013 - 04:10 Günümüz Gençliði

n

18/06/2013 - 03:35 Kur'an ve Sünnete Göre Kavmiyetçilik

n

15/05/2013 - 11:32 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

14/03/2013 - 01:30 KUR’AN’DA KARDEÞLÝK

n

14/03/2013 - 11:10 KURÂNIN BUGÜNE SESLENÝÞÝ

n

28/01/2013 - 01:55 KUR’ÂN’IN HAYATA MÜDAHALESÝ

n

28/01/2013 - 01:51 KURANI OKUMA VE ANLAMA SORUMLULUÐU

n

28/12/2012 - 11:53 KUR’AN KENDÝNÝ NASIL TANITIYOR?

n

27/12/2012 - 04:19 KUR‘AN‘IN ANLAM DÜNYASI ÝLE BULUÞMAK

n

22/11/2012 - 11:38 Buhranlarýmýz günahlarýmýzdandýr

n

05/10/2012 - 02:30 Kur’an-ý Kerim’de hak kavramý

n

03/09/2012 - 04:28 Þeytanýn kardeþleri kimlerdir?

n

03/09/2012 - 02:28 Kur’an karþýsýnda nebevi duruþ

n

13/07/2012 - 11:07 Aðýr emanet

n

13/07/2012 - 10:59 Kur’an’ý öðrenmeyi/ öðretmeyi öðrenme üzerine

n

27/06/2012 - 11:06 Kur’an’a koþun

n

26/06/2012 - 04:04 Kendi dilinden Kur’an

n

25/04/2012 - 04:13 Hayata kulluk mührünü vurmak

n

02/04/2012 - 03:41 Ya Rabbi! Müminlere kin beslemekten bizleri koru!

n

12/03/2012 - 02:06 Duanýn Önemi

n

12/03/2012 - 01:28 Kur'an-ý Kerim'de söz

n

05/03/2012 - 01:41 Müminler ancak kardeþtir

n

23/01/2012 - 12:31 Dua Kavramýnýn Anlamý

n

16/01/2012 - 01:48 Dinin þiarý:Ezan

n

03/01/2012 - 01:29 Kur’an’da Tevbe Kavramý

n

12/10/2011 - 02:01 Allah’a Gerektiði Gibi Ýnanmak

n

12/10/2011 - 01:58 Kur’an’ýnTevhid Felsefesi

n

11/07/2011 - 03:04 Kur'an'ý sen de oku,anla ve yaþa!

n

06/06/2011 - 02:34 Kur’an’ýn deðerleri ve onlarýn sýra düzeni

n

14/02/2011 - 16:28 Sahabenin Kur'an'ý öðrenme ve öðretme gayretleri

n

17/01/2011 - 14:37 Kur’an’ýn Öngördüðü Model Mü'min

n

02/12/2010 - 17:03 Kur’an ve Hikmet Peygamberi

n

02/12/2010 - 16:10 Son Elçi ve Son Mesaj HZ.Muhammed ve Kur'an-ý Kerim

n

15/10/2010 - 18:42 Kur’an hayatýmýzýn neresinde?

n

10/08/2010 - 14:58 Düþünmek Kur'anýn Emri

n

28/04/2010 - 11:55 Ýlk muhatabýnýn dilinden Kur’an

n

21/01/2010 - 10:31 Kur’an’ýn Iþýðýnda Sorumluluk Duygusu ve Davranýþ Bilinci   

n

20/01/2010 - 10:54 Allah’a Tevekkül… AMA NASIL?

n

06/07/2009 - 15:11 Günlük Hayatýmýzda Kuran

n

06/07/2009 - 15:07 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:45 Kuran'i Kerimi Okuyanlar

n

04/05/2009 - 14:35 Kur'anla Baðlantý Ýçinde Olmak

n

21/03/2009 - 10:19 Kur'an'ý Nasýl Okuyalým ?

n

19/03/2009 - 15:17 Ashabýn Kur'ân'ý Ezberleme ve Yazmadaki Gayretleri
 

Site Ýçi Arama

10 Sevvâl 1445 |  19.04.2024

Bir Ayet

Bismillahirrahmanirrahim

Ya onlara vadettiðimiz (azabýn) bir kýsmýný Sana gösteririz. Yada (göstermeden) Seni vefat ettiririz. Sana düþen sâdece teblið etmektir. Hesap görmek ise bize düþer.


( Ra’d sûresi - 40)

Bir Hadis

Allah Rasulü (s.a.v.) þöyle buyurmuþtur:

“Ýnsanlara teþekkür etmeyen Allah’a da þükretmez.”

Ebu Da vud, “Edeb”, 11

Bir Dua

“Allah’ým! Nimetlerinin yok olmasýndan, saðlýðýmýn bozulmasýndan, ansýzýn gelecek
cezandan ve öfkene sebep olan her þeyden sana sýðýnýrým.”

(Müslim, Rikâk, 96)

Hikmetli Söz

Zamanýmýz insanlarýnýn dostluðu çarþý yemeði gibi, rengi ve görünüþü güzel, fakat tadýnda iþ yok.

Mâlik bin Dinar 

Canlý yayýn

Ýslam Ansiklopedisi

  Tasarým : Networkbil.NET

@2008 kuraniterbiye.Com